Bir Zamanlar Çizgi Roman: Todd “ToddFather” McFarlane
Selamlar sevgili Level okurları ve köşemizin sıkı takipçileri! Bu aydan itibaren düzensiz bir şekilde genelde atletler ve tarihi figürler için yapılan bir konsepti çizgi roman sanatçılarına taşıyoruz. Sanatlarına etki eden faktörleri, çizgi romana nasıl yön verdiklerini ve günümüzdeki miraslarını konuşmaya çalışacağımız bu bölümün ilk konuğu kendisinin asla haberi olmayacak da olsa Todd Mcfarlane yani nam-ı diğer Toddfather! Merhaba Bay McFarlane bize biraz kendinizden bahseder misiniz demek isterdik ama o işi de biz yapacağız J
Gezegendeki en uzun süre devam eden yaratıcısının hala haklarına sahip olduğu tek çizgi roman olan “Spawn”’ın arkasındaki deha Todd’un hayatı hiç de kolay bir hayat olmadı. Ayrıcalıklı ya da zengin bir aile olmayan McFarlane’lerin babası Bob, Kanadalı olmasına rağmen iş bulabildiği yerde çalıştı. Bu durumda 1961’de Calgary’de doğan Todd’un yolculuğunun erken yaşlarda California’ya uzanmasına yol açtı. California dediysek aklınıza hemen 24 saat partilenen sahiller ya da Beverly Hills gelmesin. Sosyo-ekonomik seviyesi orta sınıf olan bölgelerinde yaşayan Todd için çizgi roman macerası ve özel hayatını şekillendirecek olaylar da bu döneme rastlar.
Amansız bir baseball fanatiği ve hiç de fena olmayan bir oyuncu olan Todd’un kafasında o dönem eminiz çizgi roman devi olmak değil de iyi bir MLB oyuncusu olmak vardı. Kapısına kadar gelmiş olsa da, sakatlıklar ve profesyonel sporun özellikle Amerika’da aşırı rekabetçi olmasının da etkisiyle Todd’un baseball kariyeri üniversitede sporcu bursuyla okumasına rağmen üniversite bittiğinde, sona erdi. Bu arada kendisiyle arasında birkaç sınıf varken flörtleşmeye başladığı ve bu yüzden gelecekteki kayınpederi tarafından kovalanan Todd, sonunda emellerine ulaşacak ve lisede tanıştığı müstakbel eşiyle de evlenecekti. Çiftin şu an 3 çocuğu var ve Arizona’da yaşıyorlar.
Lise defterinden evlerimize uzanan yolculuğunda Spawn, belki de çizgi roman dünyasının legal yapısını ve duopolleşme (çift kutuplu Pazar) alışkanlıklarını kıran eser olarak değerlendirilse yanlış olmayacaktır. Günümüzdeki haline ulaşana kadar yaklaşık 700 adet red mektubu toplamış ve bunları hiçbir zaman saklamayan hatta gururla her fırsatta gösteren McFarlane, lise ve üniversite çağında bulabildiği her çizgi romanı satın almış ve özellikle başta Bryne ve Simonson olmak üzere George Perez, Frank Miller ve Micheal Golden gibi öncüllerinden etkilenmiştir. Sanatında da bu kimselerin dokunuşlarını görmek mümkündür. Tekrar şu red mektuplarına dönecek olursak, hepsi de heves kaçıran şeyler değildi tabii ki! DC editörlerinden Sal Amendola’nın yapıcı eleştirileri ve o dönem çıkan “Coyote” adlı bir çizgi romana deneme olarak gönderdiği panel sayfalarının burada anlatsak başka bir şey anlatamayacağımız uzun yolculuğu sonunda Todd ilk işi olan Coyote’de bir arka plan hikayesi çizmiş ve kısa süre sonra ligin devleri DC ve Marvel’a çalışmaya başlamıştır.
1987 yılında ilk ana akım işi olarak kabul edebileceğimiz Batman “Year Two” arcının son 3 sayısı için çalışan MCF daha sonra Marvel’a geçmiş ve en iyi Hulk yazarlarından kabul edilen Peter David ile birlikte bir süre mükemmel bir ortaklık kurmuştur. MCF’nin bu dönemki işlerinden iki adet ikonik kapak günümüz koleksiyoncuları için önemlidir. Bunlar Batman #423 ve Hulk #340’tır. Daha sonra pek çoğumuzu etkileyecek, benim kişisel olarak hala en beğendiğim Spider-Man dönemi olan McFarlane döneminde yepyeni, sert ve modern bir örümcek adam görüntüsü çizen MCF, seriyi uzun yıllar sürdürmüş ve yine başlığın koleksiyonerler tarafından en çok tercih edilen sayılarından bazılarını yaratmıştır. David Michelinie ile beraber yarattığı Venom, günümüzde filmi çekilen ve superstar Tom Hardy’nin canlandırdığı Marvel’ın en sevilen karakterlerinden biridir. Ancak dönemin Spider-Man okuyucuları için bu karanlık ton “dağınık, sofistikelikten uak ve özenti” olarak nitelendirilmiş, ayrıca editör kadrosundan da gelen sürekli talepler MCF’yi canından bezdirmiştir. Bir röportajında “çizgi roman çizmek kolaydır, iyi bir Batman ya da Spider-Man çizebilirseniz insanlar size mutlaka para ödeyecektir, ancak bu yeteneğinden finansal getiri sağlamakla yetinenlerin kalması gereken bir seviyedir. Çizgi roman sanatçısı bundan çok daha fazlası olmalıdır” diyerek rekabetçi, yıkıcı-yaratıcı ve girişimci yapısını ortaya koyan MCF, en büyük hırsı olarak büyük paralar kazanmayı değil de içinde bulunduğu sektörü genişletmeye ve geliştirmeye odaklı bir sanatçı olmuştur.
Bir önceki paragrafın son cümlesi aslında ilk cümlesine bağlanıyor ve bize MCF’nin Image günlerinin yolunu açıyor. Dünyanın en büyük 3.çizgi roman şirketi durumundaki Image, pek çoğunuzun bildiği gibi yaratıcıların bir basımevi gibi kullandığı bir şirket. Yani sizden karakterlerinizin “royalty” haklarını kendilerine devretmenizi beklemiyorlar, en azından ilk kurulduğunda böyleydi. Kurulduğu dönem için çok büyük bir endüstriyel devrim olan bu hareket, Jim Lee, Erik Larsen, Rob Liefeld gibi geleceğin devlerinin omuzlarında büyüyerek günümüzde de “bağımsız” ya da ne yazık ki çizgi romanla ilgili herkesin daha iyi anlayacağı tabiriyle “indie” janrının bab-ı alisi olmaya devam ediyor.
Ortanca oğlu Lost dizisini çok seviyor diye, Lost’un oyuncak haklarını satın alan MCF sadece şovu seven Premium bir baba figürü değil aynı zamanda pazarı çok iyi koklayan bir girişimci. Risk almaktan korkmadığı için girdiği pek çok işte başarılı olan sanatçı, 1994’te kurduğu oyuncak şirketi McFarlane Toys ile 2.2 milyon Spawn figürü satmış, aynı zamanda kendsinin ilk göz ağrısı olan baseballdan basketbola, Kiss Grubundan X-Files dizisine kadar pek çok döneminin popüler kültür ikonlarının aksiyon figürlerini de üretmiştir. Günümüzde şirket ABD’nin beşinci en büyük aksiyon figürü üreticisi konumundadır. Giderek çizgi roman çizmeye-yazmaya ara vermeye başlayan MCF, 1996 yılında film endüstrisine de girmiş ve başta pek de iyi olmayan bir Spawn filmi ile Pearl Jam ve Korn’un da içinde bulunduğu grupların kliplerinin çekmiştir. Aynı zamanda küçük çaplı bir oyun deneyemi de olan MCF’nin art direktör olarak çalıştığı Kingdoms of Amalur: Reckoning benim bir çırpıda hatırladığım bir oyun oldu diyemem, belki siz iyi biliyorsunuzdur J
Bir dönem Edminton Oilers takımının da sahibi olan MCF, Neil Gaiman, Marvel, ve Al Simmons (doğru gerçek Al Simmons) ile de davalık olmuştur. Angela, Marvelman ve Medieval Spawn gibi karakterlerin hakları için Neil Gaiman’la uzun süre davalık olan MCF en sonunda Angela’nın haklarının tamamiyle Marvel tarafından Gaiman’dan satın alınması sonucunda bu davadan kurtulmuş ancak Spawn serisindeki bir karakteri ünlü bir hokey oyuncusu olan Tony Twist’e benzettiği için de 5milyon dolar tazminat ödemiştir.
MCF’yle ilgili yolculuğumuz burada sona eriyor, kendisinin kitaplarından bahsetmeyeceğim çünkü hepinizin malumudur ancak daha çok bilgiye erişmek isterseniz kendisiyle Stan Lee’nin 1991’de yaptığı Comic Book Greats’i ve 2000 yılındaki Devil You Know: Inside the Mind of Todd McFarlane’i izleyebilirsiniz.Umarız yeni köşemizi sevmişsinizdir, lütfen bize yazın!
Sevgiler
Mete