J.J.J yıllarca tüm New York halkıyla beraber bizi de mahallemizin arkadaş canlısı örümcek adamından soğutmaya çalışsa da, pek başarılı olduğunu söyleyemeyeceğiz. Jenerasyon farkı olmaksızın, sözün gelimi Superman gibi bir anlamda karizmasını kaybetmemiş aksine yükseltmiş Peter Parker; Spider-Man : No Way Home’da vizyona girmişken bu ay köşemizin konuğu! Bu köşede yaklaşık iki senedir pek çok yazara, çizere yer verdik ama pek de sevdiğimiz karakterlerin seneler içindeki gelişimine ve hikayesine eğilmedik Bakalım ördüğümüz ağlar bizi nerelere götürecek!

Büyük gücün büyük sorumluluk getirdiğini çok erken yaşta kavramak zorunda kalan Peter Parker, ya da Earth-616’ı Spider-Man’i ilk kez 1962 yılında örümcek ağlarını örmeye başladı! Çizgi romanın dev isimleri Stan Lee ve Steve Ditko tarafından yaratılan karakterin orijin hikayesinin tekrar üstünden geçmeyeceğiz. Ama mali durumu hiç bir zaman çok da parlak olmayan (Parker Industries’de zor günler geçiriyordu) kahramınımız baktı ki radyoaktif örümcek tarafından ısırıldıktan sonra bu işi kıvırıyor, ilk iş Fantastic Four’a katılmayı uygun gördü. Klasik dönem örümcek adam hikayelerinde pek çok team-up ve her sayıda yepyeni bir villain’la karşılaşma şansınız çok yüksektir. Zaten bu dönemde de daha sonra Sinister Six olarak bileceğimiz kötü adamlarımız ve Peter Parker’ın özel yaşamında önemli yeri olacak pek çok karakter bize tanıtılır.

Klasik dönemi belki de 1-50, 50-79 ve Stacy ailesinin kötü talihi olarak ayırmak yerinde olacaktır. Sayı numaralarıyla göstermeye çalıştığımız bu dönemin ilkini yukarıda anlattık, 50. Sayı yani Kingpin’i ilk kez gördüğümüz ve ikonik Spider-Man No More kapağı ile de hafızalarımıza kazınan bölümde, Peter Parker’ın kimlik sorunlarını ve belki de örümcek adam olmadan da hayatına devam edebileceğini düşünmesini izleriz. Aynı zamanda Black Widow’un yeni kostümü de bu sayılar arasında görünür. Yani döneminde , gerçi şu anda da pek farklı sayılmaz, örümcek adam gibi ana başlıklar diğer karakterlerin de hikayelerinde önemli rol oynuyor ve yeni ya da biraz arkada kalmış bir karakteri parlatmak için team-up yöntemi sıkça kullanılıyordu.

Yine kimsenin okuma keyfini bozmamak için biraz üstünden geçeceğim ama 121. Sayıya kadar olan dönemde asılında Peter Parker’ın kaybetme ve başaramama gibi duyguları tattığını görürüz. Kendisi bir kahraman olarak ölümle hikayesine başlamış olsa da, bu sayılar içerisinde tecrübe edecekleri karakterin gelecek yılları için onarılamaz yaralar bırakmış ve bu yaralar pek çok yazar tarafından tekrar tekrar ziyaret edilmiştir. Benim de kişisel olarak en sevdiğim bölümlerden birisi Stacy ailesinin konunun içine fazlaca girdiği yerlerdir. Örümcek adam personasının gelişimine erken dönemde en çok yardımcı olmuş bölümlerden biri diyebiliriz.

80’lere yaklaştığında Örümcek Adam, klonuyla uğraşadursun sadece örümcek kostümüne yeni bir variant olarak planlanmış bir simbiyot, tüm Marvel alemini derinden sarsacaktı. McFarlane’in büyüsüyle ortaya çıkan Venom’la önce Örümcek Adam tanıştı, daha sonra ise hepimiz! Tarihin en iyi anti-heroları arasında gösterebileceğimiz karakterin ortaya çıkışıyla birlikte, Spider-Man evreni genişledi ve yeni yerlere doğru hareket etmeye başladı.

Türlü türlü musibetle savaşırken aşk meşk işlerinin de mükemmel gitmesini beklemediğimiz Peter Parker’ımız, en sonunda jackpot’ı buldu ve devlerin aşkı tadındaki uzatmalı sevgilisi Mary Jane Watson’la dünya evine girdi. Bu dönemden sonra iki efsane hikayede olgunlaştığını hissettiğimiz karakterimizin altını çizmemiz gereken dönem hikayeleri Kraven’ın Son Avı ve Maximum Carnage olacaktır. Bu dönemden sonra biraz da popüleritesini kaybetmeye başlayan ancak Tobey Magiure’ın oynadığı filmler ve başarılı video oyunlarıyla reel dünyada tekrar zirveye gelen karakterimiz için işler New York’ta da fena gitmemeye başlamıştı. Midtown lisesinde ders vermeye başlayan eski afacan yeni hoca Peter Parker, hem bir Avenger olduğu hem de yaşayan bir toteme dönüştüğü bu dönemde açıkçası yeni bir hayata hazırlık yaptı diyebiliriz. Marvel’ın bu yıllarında House of M ve Avengers Dissambled gibi hikayelerde yan parça olarak sayabileceğimiz mahallemizin arkadaş canlısı örümcek adamı, Civil War ile bambaşka bir düzleme geçti!

Marvel Sinematik Evreni tarafından da kullanılmış bir senaryonun parçası olan Civil War bir grup metahuman karakterin yol açmış olduğu felaket sonucunda Tony Stark’ın bir oto sansür uygulamasını hayata geçirmek istemesiyle başlar. Ana aktörlerden biri olarak gördüğümüz Örümcek Adam, dünyaya gerçek kimliğini açıklar ve olayların fitilini ateşler. Mega eventler içinde ayrı bir yeri olan Civil War’ın dramatik sonunu takip etmeyi sevmiş olsa gerek, Peter Parker için hayat bundan sonra hiç olmadığı kadar zorlaşıyor ve siyahlara bürünüyor!

Daha karanlık, yumruklarını sakınmayan, acımasız ve kelimenin tam anlamıyla duygusal bir yıkıntı haline gelmiş Peter Parker hem finansal zorluklarla boğuşurken hem de May Halasının bir sniper mermisiyle komaya girmesini tecrübe etmek durumunda kalır. Örümcek Adam personasının en sevdiğim yanlarından biri olan “çelik gibi sinirleri olmaması” durumunu açıkça görebileceğimiz bu dönemi mutlaka sert bir örümcek adam hikayesi için değerlendirin. Kimilerinin “cheesy” ve “basit” gibi eleştirileri olsa da severek okunacak bol aksiyonlu yeni bir örümcek adam isteyenler için kaçırılmayacak bir aralık.

Yakın zamanda belki sinemada bayıldığınız belki de görmek için gün saydığınız No Way Home’un senarysou aslında çokça pek de sevilmeyen Brand New Day dönemine dayanır. Mephisto’nun abra kadabralarıyla ruhunu şeytana satmış gibi olan kahramınımız, her şeyi geri kazanmış ancak hayatının anlamı MJ’den olmuştur.

Aynı zamanda devam eden ve karaktere değişik perspektifler katan yan başlıklardan Ultimate Spider-Man farklı bir hikaye kurgusuyla pek çok Spider-Man severin en sevdiği çizgi romanlardandır. Sadece Peter Parker’a yoğunlamış olsak da farklı başlıklar altında Spider-Man kostümünü Ben Reilly’dan Miles Morales’e pek çok insan  (zaman zaman başka yaratıklar da) giydi ve fenomenin gelişimine katkı yaptı. Hepimizin bir şekilde bir yerinden yakaladığı Örümcek Adam; aslında bize 1. Sayısından bugüne sorumluluklarımızın ne kadar büyük olurlarsa olsun farkında olmayı, kaybetmenin normal olduğunu, en iyilerimizin bile hata yapabileceğini, gülmenin ve güldürmenin ne kadar değerli olduğunu, hepimizin duygusal problemleri olduğunu hatırlatan ve bunları normalleştiren bir dost. Onun kıymetini bilelim! Herkese sağlıklı bir yıl dileriz!Gelecek ay geride bıraktığımız yılın en iyi çizgi romanları listesinde görüşmek üzere! Metehan!